hafta içi her gün olabilir..

Dün gözlerimi kapatıp bir senaryo yazdım, genelde uyumadan önce hep böyle yaparım.

Benim çok sevdiğim bir A kişisi varmış bir zamanlar, platonikmiş içimde ama zamanla onu unutup, onun ev arkadaşı B kişisini sevmeye ona değer vermeye başlamışım. Şans eseri B de beni seviyormuş, bir ilişki yaşamaya başlamışız bir süredir.

Sonra tabi eğlenmek için dışarı çıktığımızda, hep beraber arkadaş grubu  ile beraber gidiyormuşuz biryerlere, A da bizimle. Ama şu var ki, A bana çok değer veriyor ve beni çok seviyor bir insan olarak. Zaten A ile aramızdaki bağ çok farklı ama yine de o sıralar benim gözüm B dışında kimseyi görmüyor elbette. Arada gözlerim belki kayıyor A kişisine ama, bu sefer B’ye daha çok sokuluyor, daha çok sevgi gösteriyorum.

Geceleyin çok eğleniyoruz, içiyoruz, hopluyoruz eğleniyoruz. Ben çakırkeyfim tam, süperim yani. Sonra slow bir parça giriyor barda(!) , biz B ile muhabbetteyken A kişisi gelip dansa kaldırıyor beni. Bunda ben değil, ama sevgilim B hiç bir kötü niyet aramıyor çünkü arkadaşlıkları 10 numara A kişisi ile. Neyse A ile biz dans ederken birbirimize bakıp gülüyoruz şirin şirin, çünkü biz öyleyiz. Sonra B’nin bizim yakınlaşmamızdan biraz rahatsız olduğunu hissedip, A kişisine isyan edercesine, içimden “bu zamana kadar nerelerdeydin sen?”  şarkısını söyleyerek tavır koymaya başlıyorum. Dansı bırakıyorum. Hatun kısmının klasik çıkışları.

Ondan sonra ben B ile eğlenirken, A bu sefer garip garip triplere girmeye, öfkeli bakışlar atmaya başlıyor. Gecenin sonlarına doğru tabi, ben iyice kafayı buluyorum, biraz da ortamın gerginliğinden olsa gerek. Ayakta zor duruyorum, tabi sevgilim olan B’nin normal şartlarda beni evime bırakması gerek ama o da uçuyor bir yerlerde ve bir an bana çok yakınlaşıyor. Bunu gören A olaya müdahale ediyor ve bizi bardan çıkarıyor. Arbaya bindiriyor bizi. Sonra benim evime gelene kadar B ve ben arabada sızıyoruz.

Eve geldiğimizde A kişisi benim sızmış halime gülümsüyor ve beni kucağına alıyor. Ben de baygın halde kollarımı boynuna doluyorum ve kokusunu içime çekiyorum. Beni evime girip yatağıma yatırıyor, bir süre izledikten sonra o halimi, ben gözlerimi açıyorum, gülümsüyorum ona, o da bana cevap veriyor gamzeleriyle.

Ve senaryo burda bitse iyi olacak. Yoksa iyice bayacak, biz A ile öpüşürken, B arabadan iner gelir sahneye, sarhoştur. Mutfaktan eline geçirdiği bıçakla… falan demek istemiyorum.

Peki kim sizle, uyurken kurduğu ütopik ve fantastik, yeşilçam tadında hikayelerini paylaşır. Hiç düşündünüz mü?

iyi seyirler sayın seyirciler…